Nişantaşı’nda vatandaşların İBB dramı: “Hakkımızı vermeden bizi çıkartmak istiyorlar”

Doğru haberin adresi.

İBB kabilinden geçtiğimiz ay ortak bölümünde katabolizma meydana getirilen Nişantaşı’ndaki gecekonduların sakinleri, gelecek günlerde ekiplerin geriye artan konutları da yıkacağını kanıt etti. Bunun kendilerine Mesken Şube Müdürlüğü ile bitirdikleri toplantıda söylendiğini tamlayan vatandaşlar, rastgele ortak ihbarname yapılmadığını öne sürdü. Doğup yetiştikleri yerden hakları verilmeden çıkartılmak istendiklerini kail kondu sakinleri, yaşadıkları zorlukları anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Bir vatandaş, “Resmen bizimle bebek oyuncağı kabilinden oynandı. Gözümün yaşı buradan memlekete yığın olur” niteleyerek yetkililere seslendi.

Şişli Nişantaşı Teşvikiye Mahallesi Köşküstü Sokak’ta mevcut 13 gecekondudan 4’ü, vatandaşların tamamı itirazlarına karşın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri kabilinden geçtiğimiz ay yıkılmıştı. Gecekondu sakinleri sonuç kendisine geçtiğimiz pazartesi haset İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mesken Şube Müdürlüğü ile ortak musahabe gerçekleştirdi. İddiaya göre, bu toplantıda kondu sakinlerine, 15 Eylül haset geriye artan öbür gecekonduların da yıkılacağı söylendi. Yıkıma bağlı rastgele ortak ihbarname almadıklarını tamlayan vatandaşlar, yetkililerin kendilerine, “Evleri boşaltmadığını takdirde çetin kullanarak çıkartacağız” biçiminde ifadede olduğunu kanıt etti. Geçmiş zamanlarda tapu tahsis ve çevre bedellerini ödemelerine karşın senelerce türlü bahanelerle oyalandırılarak haklarının kendilerine verilmediğini kail vatandaşlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimine ortak el şimdi aksülamel gösterdi.

“Gözümün yaşı buradan memlekete yığın olur. Ben o parayı ne ödeyeceğim”

Hakları bulunan evlere eş olabilmek düşüncesince senelerdir katı baş döndürücü başağrısı çektiklerini kail mahalle sakini Hatice Köse yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına bilge olamadı. Köse, “Avukat parası, noterlik parası, şu parası bu parası bizlerden toplandı güçlükle elimizde nazar boncuğu obje yok. Yani yöntemince bizimle bebek oyuncağı kabilinden oynandı. Öyle çirkin hallere düştük ki. Yaradan Allah’ım kimseyi bu hallere düşürmesin. Üç aydır gözümün yaşı buradan memlekete yığın olur. Artık 7-8 kıta asap hapı alıyorum. İğne ile kuyu kazdım ben, ortak ad ile ev geçindirdim. Bana diyorlar ki, “Git parayı öde”. Ben o parayı ne ödeyeceğim?” niteleyerek yetkililerden iane istedi.

“Bizi borçlandırarak ev sahibi yapmaları hakkıyla ağırımıza gidiyor”

Doğup büyüdükleri, yaşadıkları yerden güçlükle çıkartılmak istendiklerini tamlayan Serpil Gedik ise, İBB’nin çıkarlarını Seyrantepe’deki Sosyal Konutlara çekmek istediğini fakat böyle de borca tahavvül etmek durumunda kalacaklarını söyledi. Gedik, “Biz pazartesi haset ev müdürlüğüne gittiğimizde ev müdürünün bizlere söylediği yegâne şey, ’Burada sağlıksız, yarım ortak dirim sürülüyor’ oldu. Ama bizim herkesin sağlığı, sıhhati durumunda gayet. Bize gösterdikleri evlerde, bahçede, şimdi elhak sitede fareler cirit oyunu atıyor. Artık neresi sağlıklı, neresi gayrisıhhi o da tartışılır ortak durum. Ben burada doğdum, burada büyüdüm. Hakkımızı bizlere vermeden bizi borçlandırarak ev sahibi yapmaları hakkıyla ağırımıza gidiyor. Bizi buradan çıkartıyorlar, ’Sizi çıkartacağız. Buradan gidin’ diyorlar. Çocukluğumuz var, yaşanmışlıklarımız var. Şuraya çıkıyorum, bu enkazı görüyorum. Bu evde dostlarımla bu arada çocukluğum geçti. Açıkçası buradan da kullanmak istemiyoruz güçlükle hani ortak ılımlı yolun bulunması lazım. Sonuçta biz taşkınlık yapıp, “Gitmeyeceğiz” diyen insanoğlu değiliz. Mesken müdürü de baş döndürücü obje konuşmadı bizimle. “Sağlıksız avlu yaşanıyor” filan denildi, baş döndürücü ağırıma gitti. Benim nerem sağlıksız? Ya da buradaki insanoğlu ne gayrisıhhi avlu yaşıyor? Bizler oldukça sağlıklıyız” dedi.

“Elimize mevrut ortak ihbarname yok. Evleri boşaltmadığımız takdirde çetin kullanacaklarını söylediler”

Yaşadıkları alanların tapu tahsis ve çevre bedellerini ödediklerini fakat buna karşın senelerdir karşılığını alamadıklarını tabir eden Yaşar Köse isminde ayrıksı ortak mahalleli de, “Pazartesi haset Gecekondu ve Mesken Müdürlüğü bizi çağırdı. Oraya gittik, müdürleriyle görüştük. Bize Cuma haset yıkıma geleceklerini ve evleri boşaltmadığımız takdirde çetin kullanarak çıkartılacağımız söylendi. Elimize mevrut ortak ihbarname yok. Zaten kanuni nazar boncuğu obje bulunmayan bu işin içinde. Dediğim gibi, biz 1959’da buraya müesses insanlarız. 1984 senesinde tapu tahsislerimizi aldık. 1986 senesinde paramızı ödedik, çevre bedellerini ödedik, arsamızı satın aldık. Ama hemen tescil, damga basmadıkları düşüncesince yerimizin sahibi olamıyoruz. Ama vereceğiz niteleyerek elimizden etraflı belgeleri, paraları aldılar. “Ben almadım. Alan burada yok. Dosya bulunamıyor. Dosya yok. Bizi ilgilendirmiyor” deniliyor. Gecekondu Mesken ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinden genel anlamda daim bu janr yanıtlar alıyoruz” niteleyerek konuştu.

“Onlar da katı umursamadı. Ekrem Bey de lafında durmadı”

Yaşar Köse, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’na da ulaşmaya çalıştıklarını fakat devir alamadıklarını belirterek, “En sonuç Ekrem Bey’in hususi tür müdürüyle görüştük. İki ay evvel görüştük güçlükle bizlere dü aydır ortak devir olmadı. Onlar da katı umursamadı diyebilirim. Ekrem Bey de lafında durmadı, kesin ortak şekilde. Resmen burada kaderimize vazgeçme edildik. Şu anda 9 ev var, gelişigüzel evde 3-4 ad var. Çoluğu evladı bulunan var, yaşlısı bulunan var, hastası bulunan mevcut güçlükle kimsenin umurunda değil. Hani biz extra ortak doğruluk da istemiyoruz. Biz özlük karşılığını verdiğimiz haklarımızı istiyoruz güçlükle onu caba baş döndürücü görüyorlar, vermiyorlar. Bunu biz söylemedik, şehremaneti söyledi. “Arsayı size satalım” dediler, biz de bedelini ödedik. Biz katıksız kendisine arsayı istiyoruz. Şimdi arsayı veremiyorlarsa bunun ortak bedeli var. Nasıl ki ortak zamanlar bizlerden bu bedeli aldılarsa o bedeli arka ödemelerini istiyoruz. Bizi borçlandırarak, borca sokarak ortak toprak vermelerini istemiyoruz” biçiminde konuştu.

“Sizi buradan kovarız. Sizin burada nazar boncuğu hakkınız yok”

Yasin Ekinci isminde mahalleli ise, İBB’nin teklifini benimseme ederek Seyrantepe’deki Sosyal Konutlara gidenlerin kent yöneticileri kabilinden zorbalığa uğradığını öne sürdü. Ekinci, “Burada evi yıkılan kardeşlerimizin dörder kıta evlatları vardı. Onları buradan apar topar oraya götürdüler, eşyalarını kapının önüne attılar. O insanlar, füru orada geçinme mücadelesi verirken, oradaki dalavere kabilinden tehdide uğradılar. Çocukları parkta canlandırırken ortak tanesinin ayağında parmakarası çedik bulunmayan niteleyerek resmi çekiliyor ve “Sizi buradan kovarız. Sizin burada nazar boncuğu hakkınız yok” diyorlar. Marketteki elemanlara, “Bu insanoğlu hırsız, bunlara nazarıitibar edin” niteleyerek bu kullanıcılarını aşağılıyorlar. Kesinlikle ortak müstebitlik var, iri ortak ihtimalle ortak dokunulmaz var. Çünkü şu biçimde ortak his aldım; oradaki dalavere de büyükşehirin elemanı niteleyerek biliyorum” dedi.

“Kedilerim molozların altında kaldı. İBB ve Şişli Belediyesi kedilere de eş çıkmadı”

Bir ayrıksı mevzuya şimdi nazarıitibar çekici Yasin Ekinci, “Ben senelerdir burada yaşıyorum, senelerdir burada kedilere bakıyorum. Benim burada 50’yi fazla kedim vardı güçlükle şu anda maatteessüf 13’e düştü. Çünkü bir fazla fazla şuradaki molozların altında kaldı. Bu kedilere de eş çıkılmadı. Büyükşehir Belediyesine ihbarname yolladım, Şişli Belediyesine de telefon açtım güçlükle nazar boncuğu bağ gösterilmedi. Benim çocukluğum da burada geçti. Anılarımı sileceğim, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin hazzı yüzünden. Benim hayatım burada mahvolacak. Ben kendimi de geçtim, yaşlılar var. Yaşlılar orada yaşayamaz. Buradan şimdi evvel revan ortak karı-koca vardı, emin olun birisi 41’inci günde ötekisi de 53’üncü günde ölüm etti” ifadelerini kullandı.