Çocuklarda uyumun ilacı: ’Sağlıklı iletişim’

Çocuklarda uyumun ilacı: ’Sağlıklı iletişim’

Doğru haberin adresi.

Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, okula süregelen evlatların hepsinin tepkisinin namına hususi ve ayrımlı bulunduğunu söyleyerek, “Çocukla kurulan dosdoğru haberleşme hem ev hem okula uyum periyodunu iyileştirir” dedi.

Çocukların bundan böyle eskisi kabilinden ekol uğrunda ağlayan dallar kabilinden değil, ayrımlı tepkiler verebildiğini kail Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, “Öncelikle şurası altını çizmeliyiz ki bundan böyle okula uyum sürecinde yaşanmış bulunan güçlükler eskisi kabilinden kapının uğrunda ağlayan dallar kabilinden değil. Artık evlatların aşırı ayrımlı tepkileri var. Her bebek özeldir ve herhangi müşterek bebek yaşına, karakterine ve cinsiyetine layıkıyla esasta nice ayrımlı ifadelerde bulunabilirler. Bu nedenden dolayı çocuğun en evvela ne yaptığına özen kılmak gerekiyor. Çocuk şayet ekol saatleri içinde lüzumlu boş mazeretler uydurmaya başlıyorsa ki aileler genel anlamda bunu yakınma ediyor. Ya da şakayla alengir okula gitme isteğini anlatım ediyorsa şu demek oluyor ki okula kıymetlendirmek istemiyorsa, hab saatlerinde sorunlar çıkarıyorsa koyduğunuz rutinlerde farklılıklar meydana getirmeye çalışıyorsa, ekol saatinden ilk göden bulantısı meşime ağrısı kabilinden şikayetlerde bulunmaya başlıyorsa he bebek okula uyum sürecinde dava yaşıyor olabilir. Bunu en evvela aşırı güzel anlamlandırmak ve duygularını anlatım kılmak gerekiyor bebek için. Çünkü çocuğumuza bağırdığımızda, kızdığımızda ve ya müfit okula gideceksin kabilinden konuştuğumuzda çocukta bu belirtiler şimdi derin görülebilir. O nedenden dolayı anne babalara tavsiyem en evvela çocuğun anlaşılması. Ne düşüncesince okula kıymetlendirmek istemiyor? Ya da okula giderken yaşayacağı probleminin nasıl biteceğini düşünüyor? Duygularını önemsenmeli ve duygudaşlık yapılmalı. Empati düşüncesince daim “Onun ayakkabılarını giymek” diyoruz fakat ego daim şurası söylüyorum bundan böyle ayağımız o denli önemsiz değil. Hiçbir olmuş onların ayakkabılarını müşterek şimdi giyemeyecek. O nedenden dolayı şu anki zekamızdan ve ide yapımızdan aşırı şimdi kırılan düşünmeliyiz” dedi.

“Çocukla kâffesi soruların konuşulması gerekir”

Arzu Hamurcu, çocukla kafasındaki halis muhlis soruların konuşulması icap ettiğini söyleyerek, “Bir çocuğa ve müşterek çocuğun yapabileceğine, düşüncesine layıkıyla düşünülmeli. Çünkü müşterek bebek ana ve babasından ayrılacağını planladığı düşüncesince okula kıymetlendirmek güçlü istemeyebilir. Orada emin müşterek yassı kurup kuramayacağını bilip bilmediği düşüncesince kıymetlendirmek istemeyebilir. Kimlerle ve nelerle karşılaşacağını bilmediği düşüncesince kıymetlendirmek istemeyebilir. Aynı halde orada müşterek gereksinimi olduğunda kime söyleyeceğini bilmediği düşüncesince kıymetlendirmek istemeyebilir. O nedenden dolayı çocukla bunun ekol açılmadan ilk ağız ağıza konuşulması gerekir. Tüm sorularına yanıt verilmeli. Unutulmamalıdır ki bunları cevaplandıracak bulunan eşhas okuldaki kişilerden artma ebeveynlerdir. Çünkü bebek bu soruları okuldaki şahıslara güvenmeden soramayacak fakat anne babalarına herhangi müşterek çeşitli sorabilir. O nedenden dolayı çocuğun sorularını sorabileceği meydan açıp onu kulaktan kâffesi merakını ve beğenisini okula yönlendirerek aklındaki halis muhlis sorular cevaplanmalı. Öncesinden gidilip ekol gezilebilir, çevresinde dolaşılabilir. Orada neler yapılabileceğini, gününün ne geçeceğini, ne saatte girip çıkacağı belirtilmeli. Çocuğu sınırlandırarak bu yazı kullanıldığında çocuğun okula uyum sağlaması, okulda ne yapacağını bilmesi kadar akla yatkın orantılıdır” ifadelerini kullandı.

“Sağlıklı haberleşme hem okula hem eve uyumu iyileştirir”

Çocukla kurulan dosdoğru iletişimin hem okula hem de eve uyum periyodunu iyileştireceğini kail Hamurcu, laflarına şöyle bitmeme etti:

“Son şekilde eklemeliyiz ki çocuğun sınırlandırıldığı seviyede manzara dünyasını anlatım edebildiğimiz seviyede ayaklarını az buçuk şimdi yere basabildiği seviyede uyum ölçü sürecinde de tesirleri görülebilecek. Diyelim ki ekol açıldı ve ekol ferahlama sürecinde şunlara özen edilmeli. Gününün ne geçmiş olduğu sorulmamalı. Bunu başta dibine basarak söylüyorum zira tığ daim şurası düşünüyoruz, “Çocuğuma ego günün ne geçtiğini soruyorum. O da güzel işte” deyip yanıt veriyor. Ebeveynlerden en aşırı duyduğumuz yakınma bu. Her gündüz ayrımsız suali sorarak ne ayrımlı yanıt beklenir? Çocuğa günün ne geçmiş olduğu değil, fotoğraf dersinde ne çizdiği sorulabilir mesela. Hem kendisiyle şimdi aşırı ilgilenildiğini hissedecek hem de o gündüz söylenen şeyin akılda tutulduğunu hissedecek ve kendisiyle bu arada geveze yapılmak istendiğini ayırt edecek. Resim dersinde ne çizdiğini şişman müşterek şevkle anlatacak. O nedenden dolayı detaylandırarak sorulduğunda çocukla aradaki iletişimin de ne denli güçlendiği görülebilecek. Bu süreçte başta derslik öğretmeniyle aşırı kalın iletişimde olunmasını başvuru ediyorum. Hem bebek düşüncesince orada çav alınabilecek müşterek insanoğlu olduğu için emin hissedecek hem de orada unutulmadığını düşünecek ve ayrımsız sürede haberli olunabilecek çocuktan. Çocukla önemsiz vakitler güçlü olsa dosdoğru müşterek halde haberleşme kurulduğunda çocuğun hem okula hem de eve uyum periyodunun ne denli iyileştiği görülebilir.”

Çocuklarda uyumun ilacı: ’Sağlıklı iletişim’

23535
Önceki Haber
23537
Sonraki Haber

Bu habere yorum yap...

Benzer Haberler

Haberlere abone ol

Çamlıyayla Haber'e abone olup, Çamlıyayla ile ilgili son dakika haberleri, hava durumu ve Mersin Geneli hakkındaki olaylardan anında haberdar olabilirsiniz.