Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz görevinden resmen ayrıldı

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz görevinden resmen ayrıldı

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz yaptığı yazılı açıklamada ülkü ocakları genel başkanlığından ayrıldığını duyurdu

Olcay Kılavuz yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti;

AZİZ ÜLKÜDAŞLARIMA VE KAMUOYUNA SAYGIYLA…
Ülkücülük, Allah’ın adını ve adaletini yeryüzüne hâkim kılma ülküsünü kendisine şiar edinmiş büyük Türk milletine duyulan kara sevdanın adıdır.

Ülkücülük her türlü haksızlığa, adaletsizliğe, riyakârlığa, “rüşvet ve hile ile çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenlerine” karşı haklı bir itirazın, soylu bir duruşun ifadesidir. Mazluma uzanan merhamet eli, zalime sıkılmış yumruğun tecellisidir.

Ülkü Ocakları da bu asil sevdanın, bu omurgalı duruşun filizlendiği, köklenip boy verdiği kutlu yuvamızdır. Türk-İslam mirasının zengin kaynaklarından istifade ettiğimiz duru bir kaynak; karakterimizi kâvileştirdiğimiz, şeref bulduğumuz, kimlik kazandığımız mübarek bir dergâhtır.

Çocuk yaşlarımızdan bugüne dek mensubu olmakla iftihar ettiğimiz; Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in ve şehitlerimizin emaneti, gazilerimizin hatırası, taş medreselilerin çilesi, büyüklerimizin duası, gençlerimizin helâl emekleriyle harcı karılan Ülkücülüğümüz, Cenab-ı Allah’ın izniyle son nefesimize kadar onurla taşıyacağımız kimliğimiz olacaktır.

Yaklaşık yedi yıl boyunca yürütmüş olduğum Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı vazifemiz Liderimizin tensip ve müsaadeleriyle tamamlanmıştır. Yeni atanacak Genel Başkan’a ve yönetimine üstün başarılar diliyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun. Ocağımızın ve teşkilatlarımızın son nefesimize kadar emrindeyiz.

Şahsıma, Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı gibi onurlu bir makamı emanet eden, bu görevimiz devam ederken aynı zamanda milletvekili olmamızı uygun görerek de bizleri onurlandıran; Ülkü Ocaklıları kendi öz evlatları olarak görüp sahiplenen, fikirleriyle yolumuzu aydınlatan Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’e en kalbi şükran ve hürmetlerimi arz ediyorum. Milliyetçi-Ülkücü Hareketin Muhterem Lideri Sayın Devlet Bahçeli Bey’in bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da emrinde olmaktan bir an geri durmayacağız.

Görevimizi tamamlamanın sonsuz huzuru ve gururu içerisindeyim. Görevler gelip geçici, şahsiyetimiz ise ömrümüzün sonuna dek ve hatta öldükten sonra da bizimle birlikte anılacak olan bir kişilik belgesidir. Ömür sermayemizi her zaman ve her şartta şahsiyetimizi ikmal ederek, mukaddes değerlerimizin ışığı altında, inanç ve ülkülerimizin gerektirdiği şekilde yaşayarak tamamlamanın gayreti içerisinde olacağız.

Görev yaptığımız süre içerisinde şahsım ve çalışma arkadaşlarım çok ağır ve büyük bir vebal taşıdığımızın farkındaydık; Cennetmekân Başbuğumuz Alparslan Türkeş Beyefendi’nin Türk gençliğine bıraktığı emanete leke sürdürmemek; Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’i mahcup etmemek, Ülkücü Hareketin binlerce şehidinin, on binlerce gazisinin, mağdur ve mahkûm olmuş büyüklerimizin aziz hatıralarına layık olmak; ailelerine, yakınlarına gücümüz yettiğince sahip çıkmak sorumluluğunu taşıdığımızı bir an bile aklımızdan çıkarmadık. Büyük bir samimiyetle, ülküdaşlık hukukumuzun sınırları içerisinde Ülkücü Hareketin her bir ferdinin derdini derdimiz, sevincini sevincimiz bildik.  Makam ve mevkilerin geçici, aslolanın sadakatle davaya hizmet etmek olduğunun bilincindeydik; bu duygu ve düşünceler içerisinde hareket etmeye özen gösterdik.

Türk Gençliğinin milli ve manevi değerlerle mücehhez bir şekilde yetişmesi için eğitimden spora, kültürden edebiyata sosyal sorumluluk alanlarındaki çalışmalardan, uyuşturucu ve madde bağımlılığı ile mücadeleye, ülkü evlerinden bilimsel hüviyetteki çalıştaylara, kurultaylara, geleneksel hale gelen ulusal bilgi yarışmalarına, burs kardeşliğinden Türk İslam coğrafyasındaki kardeşlerimize ulaştırdığımız yardımlarla çok geniş bir yelpazede projeler ürettik, eserler ortaya koyduk. Soydaşlarımızla buluşup, dertleşerek samimiyetle kucaklaştık. En önemlisi imanlı, ahlaklı, dürüst ve çalışkan bir nesil yetişmesine vesile olduk. Yetişen bu nesil ticarette, bürokraside, akademide, özel sektörde ve daha birçok sahada alnımızın akı olmuştur. Anadolu coğrafyasındaki tüm teşkilatlarımızı yerinde ziyaret ederek, ülküdaşlarımızla hemhal olduk. Birbirimizden moral aldık. Bir aile sıcaklığı ile sevgi ve güven içinde hep bir aradaydık.

Allah’ın izniyle teşkilatlarımız çok büyük bir disiplin içerisinde Liderimizin emrinde, davamızın hizmetindedir. Farklı hesaplar içerisinde olan, fitne fesat peşinde koşanlar varsa şüphesiz ki karşılarında Liderimize ve teşkilatımıza olan sarsılmaz bağlılığımızı, ülküdaşlığımızın bir gereği olan birlik ve beraberliğimizi bulacak ve dağılıp gideceklerdir.

Hamdolsun ki milletimizin aydınlık yarınları, geleceğimizin mimarları olacak olan Ülkücü Türk Gençliği bugün Türkiye’nin her köşesinde çok büyük bir birlik ve uyum içerisinde dimdik ayaktadır. Bu konudaki tüm başarı yurdumuzun dört bir yanında çok büyük fedakârlık ve gayretle çalışan, davamızın muzafferiyeti için gece gündüz demeden vazifeye atılan, her biri ahlâk ve adanmışlık abidesi olan değerli ülküdaşlarımızındır; herhangi bir eksiklik, kusur var ise şahsıma aittir. Bugüne kadar yapmış olduğumuz faaliyetleri ülküdaşlarımızla birlik, beraberlik, kardeşlik içerisinde, büyük bir aşk ve şevkle gerçekleştirmiş olmanın mutluluğu içerisindeyiz.

Bu vesileyle görev süremiz içerisinde birlikte çalışma imkânı bulduğumuz, Ülkü Ocakları Genel Merkezimizin saygıdeğer yöneticileri ve personellerimize; zorlukları, imkânsızlıkları, engelleri aşarak çok güzel ve büyük işler başaran kıymetli İl ve İlçe Ocak Başkanlarımıza, heyecanlarımızı daima diri tutan, umutlarımızı perçinleyen Üniversite ve Ortaöğretim Teşkilatlarımızın yiğit bozkurtlarına;  vakarları, çalışkanlıkları ve inanmışlıklarıyla davamıza güç katan muhterem Asenalarımıza yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Yine partimizin her kademesinde görev yapan çok değerli ağabeylerimize, ablalarımıza, kardeşlerimize; Milliyetçi-Ülkücü kuruluşlarımıza, milletimizin gür sesi olan, gençliğimizi milli ve manevi değerlerle şuurlandıran çok kıymetli sanatçılarımıza, Türk-İslam coğrafyasında el ele gönül gönüle hizmet ettiğimiz soydaşlarımıza; ocaklarımızda seminer ve konferanslar veren saygıdeğer hocalarımıza, kısacası davamıza emek veren, gönül veren her bir ülküdaşıma canı gönülden şükran ve saygılarımı sunuyorum.

Kuruluşundan bugüne davamıza hizmet etmiş Ülkü Ocakları’nın muhterem yönetici ve mensuplarına da yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Cenab-ı Allah hepinizden razı olsun; davamıza ve ülkemize daha nice güzel hizmetlerde bulunmayı nasip etsin. Başbuğumuz Alparslan Türkeş Beyefendi başta olmak üzere, yolumuzun meşalesi olan şehitlerimizi, ebediyete irtihal etmiş dava büyüklerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Bilmeden, istemeden kırdığımız, incittiğimiz Ülküdaşlarımız var ise hepsinden haklarını helâl etmelerini diliyorum. Eğer varsa benim hakkım tüm Ülküdaşlarıma helâldir. Ülküdaşlık hukukundan kaynaklanan kardeşliğimiz Allah’ın izniyle iki cihanda da baki olacaktır.

Yaşadığımız müddetçe Milliyetçi-Ülkücü Hareketin bir mensubu olarak davamızın ve Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in emrinde olmaya devam edeceğiz. Yaşasın Ülkü Ocakları, var olsun Ülkücü “

187
Önceki Haber
197
Sonraki Haber

Bu habere yorum yap...

Haberlere abone ol

Çamlıyayla Haber'e abone olup, Çamlıyayla ile ilgili son dakika haberleri, hava durumu ve Mersin Geneli hakkındaki olaylardan anında haberdar olabilirsiniz.